Kripto para dünyasında dikkatleri üzerine çeken gelişmelerden biri Ripple cephesinden geldi. Şirketin kendi çıkardığı stablecoin olan RLUSD, yalnızca yedi ay gibi kısa bir sürede 500 milyon dolarlık piyasa değerini aşarak büyük bir başarıya imza attı.
Gelişmelerde, Ripple’ın finansal teknoloji alanındaki uzun vadeli hedeflerini ne denli ciddiye aldığını bir kez daha gözler önüne seriyor ve tüm kripto para piyasasına güçlü bir mesaj gönderiyor.
RLUSD, Aralık 2024’te piyasaya sürüldü ve ABD dolarına 1:1 oranında sabitlenmiş bir stablecoin olarak işlev görüyor. Yani kullanıcılar RLUSD’ye sahip olduklarında, ellerindeki dijital varlık her zaman bir Amerikan doları değerine sabitlenmiş oluyor. Bu da onu hem bireysel hem kurumsal kullanıcılar açısından güvenilir bir dijital değer birimi hâline getiriyor.
Güvenin yanı sıra teknolojik altyapısı da dikkat çekici: RLUSD hem XRP Ledger üzerinde hem de Ethereum ağı üzerinde çıkarılıyor. Bu çift ağlı destek, RLUSD’nin farklı ekosistemlerde kullanılabilirliğini artırıyor.
CoinGecko tarafından paylaşılan güncel verilere göre, RLUSD şu anda dünya genelinde en büyük 20 USD destekli stablecoin arasında yer alıyor. Ayrıca günlük ortalama işlem hacmi 26 milyon dolar civarında, bu da aktif kullanımda olduğunu gösteriyor.
RLUSD’nin bu hızlı büyümesi, Ripple’ın yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda düzenleyici alanda da güçlü adımlar attığını gösteriyor. Şirket, Amerika Birleşik Devletleri Para Denetleme Ofisi’ne (OCC) yaptığı başvuruyla ulusal düzeyde banka lisansı (national trust-bank charter) almaya çalışıyor.
Ripple bu lisansı alırsa, müşteri fonlarını doğrudan tutabilecek ve RLUSD’yi, ABD’deki bankacılık yasalarıyla tamamen uyumlu bir şekilde çıkarabilecektir. Bu da şirketin, tıpkı geleneksel bankalar gibi çalışabileceği anlamına gelir ve yasal zemin üzerinde devrim niteliğinde bir gelişme olur.
Ripple bu hedefte yalnız değil. USDC’nin ihraççısı olan rakibi Circle da benzer bir lisans için başvuruda bulundu. Bu durum, kripto sektörünün önde gelen oyuncularının, geleneksel finansal sistemle entegrasyonu giderek daha fazla önemsediklerini ve lisans yoluyla meşruiyet ve güven tesis etmeye çalıştıklarını gösteriyor.
RLUSD’nin bu yükselişi, ABD’de kriptoya yönelik yaklaşımın değişmeye başladığı bir döneme denk geliyor. Yeni Trump yönetimi, kripto dostu politikalarla öne çıkarken, federal kurumlar da bu eğilime ayak uyduruyor. OCC gibi düzenleyici otoriteler, bankaların kripto hizmetlerine katılımını kolaylaştırmak adına mevcut düzenlemeleri esnetti. Bu da sektördeki oyuncular için yepyeni fırsatlar anlamına geliyor.
Ripple’ın RLUSD için benimsediği teminat yapısı da bu güven ortamını destekliyor. Stablecoin’in değeri; nakit, nakit benzeri varlıklar ve kısa vadeli ABD Hazine tahvilleri ile tamamen desteklenmiş durumda. Bu şeffaf ve güvenli yapı, yatırımcıların RLUSD’ye olan güvenini artırıyor.
RLUSD’nin yakaladığı başarı, sadece stablecoin piyasasında değil, Ripple ekosisteminin tamamında olumlu yansımalar yaratıyor. Nitekim şirketin yerel token’ı olan XRP, bu haberin ardından %3 oranında yükseliş yaşadı. Zaten bir süredir yukarı yönlü hareket eden XRP grafiği, bu gelişmeyle birlikte daha da güç kazandı.
KEŞFEDİN: Hangi coin alınır?
Binance kurucusu Changpeng Zhao’nun yatırım şirketi, BNB satın alıp elinde tutacak bir şirket kurmayı destekliyor. Bu şirket, ABD’de halka arz etmeyi planlıyor. Binance’in kurucu ortağı Changpeng Zhao’nun aile ofisi, yatırımcılara BNB’ye erişim sunacak. Aynı zamanda ABD’de halka açılmayı hedefleyen yeni bir hazine şirketine destek vermeye hazırlanıyor. YZi Labs, Çarşamba günü yaptığı açıklamada yatırım firması 10X […]
Solana blok zinciri adeta bir patlama yaşıyor ve bunun haklı sebepleri var. Diğer kripto paralar ölçeklenebilirlik sorunlarıyla boğuşurken, Solana yüksek hızlı bir alternatif olarak konumlanıyor. Şimdi ise büyük oyuncular devreye giriyor. Önemli ortaklıklar ve yeni köprü teknolojileri, bu blockchain projesine kritik bir atılım sağlayabilir. Peki, kurumların aniden artan ilgisinin ardında ne yatıyor? Yeni Köprüler, Yeni […]
Çinli yetkililer, stablecoin’ler üzerinden yürütülen yasa dışı faaliyetlere karşı uyarıda bulunarak cezai yaptırımların sinyalini verdi. Bu adım, küresel projeleri ve yatırımcı güvenini etkileyebilir. Avrupa’da da regülasyonların sıkılaşması olası görünüyor.
ARK Invest, 9 Temmuz 2025’te sağlık teknolojisi şirketi Tempus AI’a 8,8 milyon dolar yatırım yaparken, ödeme devi Block’taki hisselerinin büyük kısmını sattı. Bu hamle, şirketin stratejisini yapay zekâ ve sağlık alanına kaydırdığını gösteriyor.