SEC ile Ripple çatışması sürüyor: Uzlaşma reddedildi

SEC ve Ripple yeniden karşı karşıya: Yargıç uzlaşma talebini reddetti. Ripple ile SEC arasındaki hukuk savaşı sürüyor

Ripple ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) arasındaki hukuk mücadelesi yıllardır devam ediyor. İki tarafın ortak bir uzlaşma talebiyle süreci sona erdirmeye çalıştığı düşünülüyordu. Ancak bu girişim mahkemeden geri döndü.

Federal yargıç Analisa Torres, tarafların sunduğu öneriye katılmadı. Talep, önceki bir yargı kararının iptali ve Ripple’a verilen 125 milyon dolarlık para cezasının 50 milyon dolara düşürülmesini içeriyordu. Yargıç bu değişikliği kabul etmedi.

Perşembe günü verilen karar, 2020’den bu yana devam eden davada bir başka önemli dönüm noktası oldu. Ripple ve SEC anlaşmaya varmak istese de mahkeme kararlı: Kamu yararı her şeyin önünde gelir.

“Taraflar, önceki kararımı iptal etmenin kamu yararına olduğunu gösterebilmiş değiller.”

Ripple ve SEC’in planı neydi?

Mayıs ayında Ripple ve SEC ortak bir başvuruyla mahkemeye giderek, daha önce verilen yaptırımların hafifletilmesini talep etti. Aynı zamanda, Ripple’ın XRP ile kurumsal yatırımcılara yasa dışı menkul kıymet satışı yaptığı yönündeki kararın da iptal edilmesini istediler.

Bu uzlaşma yalnızca dava sürecini kapatmakla kalmayacak, Ripple’ın ABD’de yeniden serbestçe faaliyet göstermesinin önünü açacaktı. SEC ise, eski başkan Gary Gensler’ın ayrılığının ardından davayı daha fazla büyütmeden kapatmayı amaçlıyordu. Ancak yargıç bu anlaşmayı reddetti.

Yargıç neden “hayır” dedi?

Yargıç Torres, kararında güçlü bir hukuki gerekçeye dayandı. ABD Yüksek Mahkemesi içtihatlarına atıf yaparak, mahkeme kararlarının yalnızca davalı tarafları değil, kamuoyunu ve hukuk sisteminin güvenilirliğini de ilgilendirdiğini vurguladı.

“Taraflar, kamu yararını veya adalet sürecini gölgede bırakacak olağanüstü koşullar sunamamıştır.”

Yargıç, SEC’in önceki tutumlarından geri adım atabileceğini ve uzlaşmaların yargı sürecinde yeri olduğunu kabul etti. Ancak şöyle devam etti:

“Taraflar kendi aralarında, Kongre’nin çıkardığı bir yasanın ihlal edildiğine hükmeden bir federal mahkeme kararını yok sayamaz.”

Kripto için büyük bir darbe

Bu karar, küçük bir teknik detay değil. Ripple ve SEC arasındaki dava, kripto para dünyasının en dikkat çekici hukuki mücadelesi olarak öne çıkıyor. SEC, Aralık 2020’de Ripple’ı XRP satışlarını kayıtsız yaptığı gerekçesiyle dava ettiğinde, bu olay tüm sektör için bir mihenk taşı olmuştu: Kripto paralar menkul kıymet sayılır mı?

Yargıç Torres, 2023’te verdiği kararda Ripple’ın kurumsal yatırımcılara yaptığı XRP satışlarının menkul kıymet yasalarını ihlal ettiğine hükmetmiş, ancak borsalar üzerinden yapılan bireysel satışların bu kapsama girmediğini belirtmişti. Bu karar, kripto dünyasında olumlu karşılanmıştı.

Şimdi bu kararın iptali yönündeki talebin reddedilmesi, söz konusu kararın daha da güçlenmesine yol açıyor. Bu durum, diğer benzer davalarda da emsal teşkil edebilir.

Ripple ve SEC neden bunu istiyordu?

Yıllar süren hukuk mücadelesinin ardından her iki taraf da artık süreci sonlandırmak istiyordu. Ripple açısından bu, daha fazla itibar kaybını önleme ve tekrar ürün geliştirme ve uluslararası genişlemeye odaklanma şansıydı. SEC ise, yeni yönetimiyle büyük kripto şirketleriyle doğrudan çatışmalardan kaçınma eğilimindeydi.

Ayrıca, başlangıçta talep edilen 2 milyar dolarlık cezanın teklif edilen uzlaşmayla ciddi biçimde azaltılmış olması, SEC’in de yasal değerlendirmesini yeniden yaptığını gösteriyordu. Ancak yargıç Torres netti: Taraflar kendi başlarına bir mahkeme kararının geçersiz olduğunu ilan edemez.

Bu karar XRP ve yatırımcılar için ne anlama geliyor?

XRP topluluğu için bu karar hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar içeriyor. Olumlu tarafı, 2023 kararının geçerliliğini koruması ve kurumsal-bireysel satışlar arasındaki farkın netleşmesi. Bu durum, borsalar ve geliştiriciler açısından önemli bir rehber niteliğinde.

Öte yandan, Ripple’ın yasal geçmişi hâlâ şirketin üzerinde bir gölge olarak duruyor. Yatırımcılar için bu karar, XRP üzerindeki yasal belirsizliklerin tamamen ortadan kalkmadığını gösteriyor. Ancak yargıç Torres’in net duruşu, ABD hukuk sisteminin istikrarını ve şeffaflığını teyit ediyor: Kapalı kapılar ardında yasal kararlar geçersiz kılınamaz.

KEŞFEDİN: En iyi altcoinler hangileri