Kripto para yatırımcıları için en büyük tehditlerden biri teknoloji değil, bizzat kullanıcı hataları. Son veriler, Ethereum (ETH) ağında bu hataların ne denli ciddi sonuçlar doğurduğunu ortaya koyuyor. Coinbase verilerine göre, toplamda 913.111 adet ETH yani yaklaşık 3,4 milyar dolar değerinde Ethereum geri döndürülemeyecek şekilde kayboldu.
Based on my research, a minimum of 913,111 Ethereum is lost forever due to user error. This is 0.76%+ of ETH supply, or $3.43 billion in lost funds
If we include EIP‑1559 burned ETH (5.3M), then >5% of all ETH ever made ($23.42B) have been permanently destroyed pic.twitter.com/IlTduN7Kzx
— Conor (@jconorgrogan) July 20, 2025
Veriyi, Coinbase yöneticisi Conor Grogan 21 Temmuz Pazar günü sosyal medya platformu X üzerinden paylaştı. Grogan, bu kayıpların çoğunun insan hataları ve kod hatalarından (bug) kaynaklandığını belirtti.
İlginç olan nokta ise bu kaybın büyüme hızı. Mart 2023 tarihli benzer bir rapora göre, o dönemde kaybolan ETH sayısı yalnızca 636.000 adet idi. Yani geçen yaklaşık 16 ayda yüzde 44 oranında bir artış yaşandı. Bu durum, kripto yatırımcılarının işlem güvenliğine daha fazla dikkat etmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Some of the biggest losses:
-Web3 foundation has 306K ETH ($538M) trapped due to the Parity Multisig bug
-Quadriga lost 60K ($108M) to a faulty contract
-Akutars lost 11.5k ETH in an NFT-mint gone wrong
-People have collectively sent 24k ETH to a burn address for some reason (?) pic.twitter.com/ELAzFTvWe5— Conor (@jconorgrogan) March 20, 2023
Ethereum kayıplarının başlıca nedenleri arasında bilinmeyen veya hatalı adreslere gönderilen fonlar, akıllı kontrat hataları ve teknik sorunlar yer alıyor. İşte en dikkat çeken birkaç vaka:
Grogan, raporunda “Bu 3,4 milyar dolarlık ETH, aslında geri döndürülemez şekilde kaybolan miktarın yalnızca bir kısmını temsil ediyor. Rapor yalnızca tamamen sabitlenmiş, yani geri alınması teknik olarak imkânsız hale gelmiş varlıkları kapsıyor,” ifadelerine yer verdi.
Böyle kayıplar yalnızca teknik hatalardan ibaret değil. Kullanıcıların özel anahtarlarını (private key) unutması ya da yanlışlıkla erişilemeyen cüzdanlara ETH göndermesi de önemli kayıplara yol açıyor. Özellikle 2015–2017 yılları arasında açılmış olan bazı eski cüzdanlara sahip kullanıcılar, artık o adreslere erişim sağlayamıyor.
Dolaşımdaki Eter Sayısı. Kaynak: Ycharts
Ethereum’un arz yapısı Bitcoin gibi sabit değil. Ancak 2022 Eylül ayında Ethereum’un Proof-of-Stake (PoS) sistemine geçmesiyle birlikte dolaşıma giren ETH miktarı önemli ölçüde azaldı. Buna ek olarak, EIP-1559 güncellemesi ile birlikte yapılan her işlemde ödenen gas ücretlerinin bir kısmı “yakılıyor” yani dolaşımdan kalıcı olarak çıkarılıyor. Bu da arzı daha sıkı hale getiriyor.
Ethereum gibi güçlü ve yaygın bir platformda bile bu denli büyük kayıpların yaşanması, bireysel ve kurumsal yatırımcılar için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Bu gelişmeler, özellikle kişisel cüzdan kullanımı, adres kontrolü ve akıllı kontrat işlemlerinde ekstra dikkat gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor.
KEŞFEDİN: Kayıt Olunca Para Veren Borsalar 2025 – Kazançlı Platformlar
Dogecoin (DOGE) geçtiğimiz haftalarda güçlü bir yükseliş ivmesi yakalarken, 0,285 dolar seviyesinden gelen satış baskısıyla birlikte yönünü aşağı çevirdi. CoinMarketCap verilerine göre DOGE fiyatı şu anda 0,2673 dolar seviyesinde işlem görüyor. Günlük bazda %1,58 oranında değer kaybetmiş durumda. Bu durum, kripto para piyasalarında kısa vadeli bir duraksamanın ve düzeltme sürecinin habercisi olabilir.
ARK Invest’in Ethereum’a yönelmesi, kripto piyasasında yeni bir dönüm noktasının habercisi olabilir.
Elon Musk’un geliştirdiği yapay zekâ sisteminin XRP için öngördüğü sıra dışı fiyat tahmini, kripto dünyasında geniş yankı uyandırdı. Bu iddialı tahmin, yalnızca yatırımcıların değil, analistlerin ve teknoloji meraklılarının da dikkatini çekmiş durumda.
Piyasa değeri açısından sekizinci sırada yer alan Dogecoin, geçtiğimiz hafta en büyük 20 coin ve token arasında en fazla kazanç sağlayan kripto para oldu. Grayscale analisti Zach Pandle, bu yükselişi yatırımcıların yeniden artan risk iştahına bağlıyor.