24 Haziran 2025 tarihinde Bitcoin ağında dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Bitcoin madenciliğinde kullanılan zorluk seviyesi (mining difficulty) yaklaşık %7,8 oranında düşerek, Temmuz 2021’den bu yana görülen en büyük zorluk ayarlaması olarak kayıtlara geçti.
Yaşanan bu gelişme sadece madenciler için kârlılık anlamında yeni fırsatlar sunmakla kalmadı, aynı zamanda ağın güvenliği ve genel sağlığıyla ilgili bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Söz konusu ayarlama, Bitcoin’in fiyatı, ağın toplam işlem gücü (hashrate) ve madenciler arasındaki dengeyi de yeniden şekillendirebilir.
Bitcoin’de madencilik zorluğu her 2016 blokta bir, yani yaklaşık iki haftada bir kez otomatik olarak güncellenir. Amaç, blok üretim süresini ortalama 10 dakika civarında tutarak sistemin dengesini sağlamaktır. Eğer ağdaki işlem gücü düşerse, bloklar daha yavaş üretilir ve sistem zorluğu azaltarak bunu telafi eder. Son güncellemede yaşanan ciddi düşüş, ağın toplam işlem gücünde önemli bir azalma yaşandığını gösteriyor.
Düşüşün ardında birkaç neden öne çıkıyor. Öncelikle, Çin’deki mevsimsel enerji sorunları dikkat çekiyor. Kurak dönemlerde hidroelektrik santrallerin üretimi düşüyor ve bu durum enerji arzını etkileyerek bazı bölgelerde madencilik faaliyetlerini sınırlıyor.
Buna ek olarak, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki artan enerji fiyatları da birçok madencinin cihazlarını kapatmasına neden oluyor. Ayrıca, Nisan 2024’te gerçekleşen halving sonrası blok ödüllerinin yarıya inmesi, madenciler için kârlılığı ciddi oranda azaltmış durumda. Tüm bu etkenler birleşince, birçok küçük ve orta ölçekli madenci sektörden çekilmek zorunda kaldı.
Solo miners, listen up.
The next Bitcoin difficulty adjustment is poised to drop to its lowest point in three years, giving you the best shot at a solo block since 2022. Power up every rig, push every watt of hashpower, and seize the moment. pic.twitter.com/CAdtZlLb0l
— Solosatoshi.com™⚡️ (@SoloSatoshi) June 24, 2025
Madencilik zorluğunun düşmesi, hala aktif olarak çalışan madenciler için olumlu bir gelişme. Daha az rekabet olması, blok bulmanın daha kolay ve dolayısıyla daha kârlı hale gelmesi anlamına geliyor.
Üstelik enerji tüketimi de azaldığı için daha az maliyetle daha yüksek kazanç elde edilebiliyor. Aynı zamanda bu düşüş, sektöre yeni oyuncuların girmesi için de bir fırsat sunuyor. Giriş maliyetlerinin azalması, küçük şirketlerin veya bireysel madencilerin tekrar sahneye çıkmasına olanak tanıyor.
Elbette, zorluk seviyesinin düşmesi beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Zorluk düştüğünde genellikle ağın toplam işlem gücü de düşer, bu da teorik olarak ağı daha savunmasız hale getirebilir. Ancak Bitcoin ağının yapısı gereği büyük çaplı saldırılar hâlâ oldukça maliyetlidir ve pratikte uygulanması zordur. Yine de, zorluk ayarlamasından önce yaşanan blok üretim gecikmeleri nedeniyle işlemlerde yığılma ve yüksek işlem ücretleri görülebilir. Bu durum genellikle ayarlamadan sonra hızla toparlanır.
Bitcoin tarihinde daha önce de benzer zorluk düşüşleri yaşanmıştı. Özellikle 2021 yılında Çin’in madencilik yasağı sonrası büyük bir düşüş olmuş, ardından ise Bitcoin fiyatı hızla toparlanmıştı. Bu tür düşüşler, piyasada satış baskısının azalması ve yeni yatırımcıların ilgisiyle kısa vadeli geri çekilmeler sonrası toparlanma dönemlerinin habercisi olabiliyor.
Marathon Digital, Riot Platforms ve Bitfarms gibi büyük halka açık madencilik şirketleri, bu gibi durumlara stratejik şekilde yaklaşmayı tercih ediyor. Kimileri geçici olarak cihazlarını kapatarak maliyetleri düşürürken, bazıları da iflas eden rakiplerinden daha uygun fiyata donanım satın alarak kapasitelerini artırıyor. Ayrıca bu firmalar, madencilikten elde ettikleri Bitcoin’leri satmak yerine biriktirme (mine and hold) stratejisini tercih ediyor. Düşük zorluk seviyesi, onların daha ucuza Bitcoin üretip rezervlerini güçlendirmelerine imkân tanıyor.
KEŞFEDİN: En çok yükselecek coinler
Bitcoin’in 107.000 doları yeniden aşması kısa süreli güven sağlasa da MVRV oranındaki düşüş ve uzun vadeli yatırımcıların pasifliği piyasa momentumunun zayıfladığını gösteriyor. Zincir üstü veriler temkinli olunması gerektiğine işaret ediyor.
Kripto rezerv stratejisi, Asya’dan yükselen kurumsal ilginin güçlü bir göstergesi oldu. Bitcoin ve diğer dijital varlıklar geleneksel rezerv anlayışının yerini alırken bu adım kriptonun küresel finansın kalıcı bir parçası haline geldiğini ortaya koyuyor.
Yeni zincir üzeri (on-chain) veriler, kurumsal yatırımcıların Bitcoin satın alımlarını rekor hızda sürdürdüğünü, buna karşın küçük yatırımcıların pozisyonlarını azalttığını ortaya koyuyor. CryptoQuant analisti IT Tech tarafından yapılan analiz, farklı yatırımcı grupları arasındaki Bitcoin akışını detaylı biçimde inceleyerek bu tabloyu gözler önüne serdi.
Japonya merkezli yatırım şirketi Metaplanet, Perşembe günü yaptığı açıklamayla 1.234 adet Bitcoin satın aldığını duyurdu. Bu satın alım için toplamda 132,7 milyon dolar harcandı. Böylece şirketin toplam Bitcoin varlığı 12.345 BTC’ye ulaştı ve Tesla’nın elinde tuttuğu 11.509 BTC’yi geride bıraktı.