Amerika Birleşik Devletleri’nin hızla büyüyen bütçe açığı, ekonomi çevrelerinde büyük endişelere neden oldu, Citigroup’un ABD hisse senedi stratejisi Scott Chronert, alışılmışın dışında bir yorumda bulundu. CNBC’ye konuşan Chronert, mevcut borçlanmanın kısa sürede ekonomik olarak katkı sağlayabileceğini, ancak bu açıdan bazı riskleri de beraberinde getireceğini belirtti.
Chronert, bütçe açığının yeniden artma eğiliminde olduğunu ancak yeni gümrük vergisi gelirlerinin bu artışı kısmen dengeleyebileceğini belirtti. Bu gelirlerin 200 milyar dolara kadarını karşılayabileceğini ifade etti. Küçük vergi düzenlemeleri, sınırlı harcama kesintileri ve 2017 tarihli vergi kesintileri, İstihdam Yasası’nın devam eden hükümleriyle birlikte, toplam bütçe açığının mevcut yıla paralel olarak yaklaşık 2 trilyon dolar seviyesinde sabitlenmesini bekliyor.
Chronert’e göre bu mali rota iki sonuca yol açıyor. Bir yandan Hazine’nin daha fazla borçlanmaya gitmesini zorunlu kılıyor; bu da faiz oranlarını yukarı itebilir. Varlık değerlemeleri üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabilir. Öte yandan, ekonomistlerin “pozitif mali dürtü” olarak adlandırdığı bir duruma yol açarak hükümet harcamalarının artmasıyla GSYH büyümesini ve şirket kazançlarını destekleyebilir.
Chronert, bunun beraberinde önemli bir riski de getirdiğini vurguladı. Artan devlet tahvili arzı nedeniyle yükselen faiz oranları, hisse senedi değerlemeleri üzerinde baskı oluşturabilir; çünkü gelecekteki nakit akışlarını bugünkü değeriyle daha az cazip hale getirir.
Özetle, ABD hükümetinin agresif mali politikaları ekonominin canlı kalmasına yardımcı olabilir; ancak yatırımcılar hisse senedi piyasalarında daha dalgalı bir ortama hazırlıklı olmalı.