Yeni bir hafta, Ripple ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) arasındaki uzun süredir devam eden hukuki mücadeleye dair yeni söylentilerle başladı.
Yargıç Torres’in kararının tamamen geçerli olması için her iki tarafın da temyiz başvurularını geri çekmesi gerekiyor. Ancak SEC’in bu adımı atması için kurum içi onay süreci şart.
Sosyal medyada, SEC’in Ripple’ın temyiz sürecini görüşmek üzere dördüncü gizli ve kapalı kapılar ardında bir toplantı yaptığı iddiaları dolaştı.
Paylaşımlarda ayrıca bu gecikmenin XRP spot ETF onayını da olumsuz etkileyebileceği öne sürüldü. Bazı kullanıcılar ise SEC temyiz başvurusunu geri çekerse, XRP’nin büyük bir fiyat patlaması yaşayabileceğini savundu.
Eski SEC avukatı Marc Fagel ise bu söylentilere açıklık getirmek için devreye girdi. Viral olan iddiaya yanıt veren Fagel, Ripple temyiziyle ilgili dördüncü gizli toplantının yapılmadığını net bir şekilde ifade etti.
Dava şu anda ona göre SEC komiserlerinin değil, Temyiz Mahkemesi’nin yetkisinde. Daha önce SEC, Yargıç Analisa Torres’ten kararını yeniden gözden geçirmesini talep etmişti ancak Torres bu talebi reddetmişti.
SEC just holds their fourth closed-door meeting on Ripple’s appeal. A delay could hold up XRP spot ETF approvals—but if they drop the appeal, the next breakout could be explosive.#LegalWatch #XRP #ETFCountdown
— Crypto Crows 🪝🏴☠️ 🐦⬛ (@CryptoCrows) July 27, 2025
Fagel’in değerlendirmesine göre Ripple ve SEC’in itirazları, davanın şu anki belirsizliğinin temel nedenlerinden biri.
Taraflar, mahkeme kararının farklı bölümlerine karşı ayrı ayrı temyiz başvurularında bulundu. SEC, kaybettiği noktaları hedef alırken, Ripple ise kararın kendi aleyhine olan kısmını temyize taşıdı. Bu çift yönlü temyiz durumu, kararın nihai hâle gelmesini engelliyor.
Yargıç Torres’in verdiği kararın tamamen yürürlüğe girebilmesi için, hem Ripple’ın hem de SEC’in temyiz başvurularını resmi olarak geri çekmesi gerekiyor.
Ripple tarafının buna hazır olduğu düşünülse de, SEC’in aynı adımı atabilmesi için kendi iç işleyişine uygun olarak çok katmanlı bir onay sürecini tamamlaması gerekiyor. Bu sadece bir formalite değil, kurumun karar alma mekanizmasının ayrılmaz bir parçasıdır.
SEC içinde bu tür kararlar, öncelikle ilgili departmanlarda değerlendirmeye alınıyor. Ardından komisyon üyelerinin oyuna sunuluyor ve nihai karar bu şekilde alınıyor.
Ripple gibi kamuoyunun yakından takip ettiği davalarda bu süreç zaman alabiliyor.
SEC’in bu kadar temkinli davranması, yalnızca bürokratik bir gereklilik değil aynı zamanda kurumun uzun vadeli düzenleyici stratejisi açısından da kritik bir adım.
Gecikme dışarıdan bakıldığında karmaşık ve yorucu gibi görünse de, aslında yasal sistemin doğasında var olan bir bekleme sürecidir.
Neticede iki tarafın da temyizden vazgeçmesi hâlinde, karar kesinlik kazanacak ve bu da XRP’nin önündeki yasal sis perdesini önemli ölçüde aralayacaktır.
Eski SEC avukatı Marc Fagel’e göre, davalık olan her süreçte kurumun kendi iç mekanizmalarını devreye sokması gerekiyor. Bu tür gecikmeler, SEC’in işleyişinde aslında olağan kabul ediliyor.
Özellikle temyiz gibi kritik kararlar, doğrudan uygulanmadan önce SEC komiserlerinin onayına sunuluyor. Bu da kaçınılmaz olarak süreci yavaşlatıyor. Buna karşılık, mahkemeye taşınmayan soruşturmalarda bu tür bir prosedür gerekmiyor ve dosyalar daha hızlı kapanabiliyor.
Ripple davasında ise bu onay süreci, XRP yatırımcılarının gözünde büyük bir belirsizliğe neden oluyor.
Sosyal medyada artan sabırsızlık ve ETF onayıyla ilgili beklentiler, bu bekleyişi daha da stresli hâle getiriyor. Ancak unutulmamalı ki, bu tür gecikmeler genellikle prosedürün bir parçası ve dava sürecine zarar veren bir aksaklık değil.
Yakın gelecekte Ripple ve SEC karşılıklı olarak temyiz başvurularını geri çekmeye karar verirse, Yargıç Analisa Torres’in kararı nihai hâle gelecek. Bu, sadece davanın kapanması anlamına gelmez.
Aynı zamanda XRP için düzenleyici açıdan daha net bir yolun açılması demektir. Böyle bir gelişme, hem spot ETF gibi ürünlerin onay sürecini hızlandırabilir hem de XRP’nin kurumsal piyasadaki konumunu güçlendirebilir.
Kısacası, yaşanan bu gecikme her ne kadar can sıkıcı görünse de, uzun vadede XRP ekosistemi için kritik bir eşiğin ön hazırlığı olabilir.
Pi Network uzun süredir eleştirilerin hedefinde olsa da proje sessizce gelişmeye devam ediyor. Gecikmelerin ardında dolandırıcılık değil, hızla büyüyen kullanıcı tabanı ve yetersiz altyapı yatıyor.
Dünyanın önde gelen ödeme devi Visa, 29 Temmuz 2025 tarihinde stablecoinler hakkındaki görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Şirket, bu dijital varlıkları uzun vadede umut vadeden bir fırsat olarak değerlendirse de, kısa vadede yaygın benimsenmelerinin önünde ciddi engeller olduğunu vurguladı. Bu engellerin başında ise düzenleyici belirsizlikler ve düşük işlem hacimleri geliyor.
Pi Network’te büyük bir güven krizi yaşanıyor. Pi Wallet’a entegre edilen “Satın Al” özelliği, kullanıcıların ödeme yapmasına rağmen Pi tokenlerini alamamasıyla sonuçlandı.
Ripple ile SEC arasında uzun süredir devam eden dava, yeniden kritik bir eşiğe geldi.