Amerikan Senatosu, kripto para dünyasında büyük yankı uyandırması beklenen yeni bir yasa tasarısını onaylama aşamasına geldi. “GENIUS Act” adı verilen bu yasa teklifi, özellikle stablecoin (fiyatı sabitlenmiş dijital para birimleri) piyasasını düzenlemeye odaklanıyor ve tüketicilere yönelik ilk kapsamlı yasal koruma setini sunuyor.
Toplamda 18 Demokrat senatörün desteğini alan yasa, Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu senatoda büyük ihtimalle kabul edilecek gibi görünüyor. Geçtiğimiz hafta yapılan ön oylamada yasa, 68’e karşı 30 oyla büyük bir destek aldı. Bu durum, ABD’de şimdiye kadar atılmış en büyük kripto düzenleme adımı olarak değerlendiriliyor.
Maryland eyaletinden Demokrat Senatör Angela Alsobrooks, yasanın önemine şu sözlerle dikkat çekti:
“Sektör uzun süredir herhangi bir denetimden yoksundu. Şimdi nihayet bir düzenlemeye kavuşuyor. Elbette mükemmel değil ama iki partinin ortak çabasıyla hazırlanmış sağlam bir girişim.”
Yasa, stablecoin’lerin nasıl çıkarılacağı, nasıl denetleneceği ve nasıl kullanılacağı gibi konularda açık kurallar getiriyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, bu düzenlemelerin kripto sektörünün büyümesine önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Bessent’e göre, stablecoin pazarının büyüklüğü 2028 yılına kadar 2 trilyon doların üzerine çıkabilir.
Tasarıya yönelik eleştiriler de var. Özellikle Demokrat Parti içerisinden bazı isimler, Başkan Donald Trump’ın aile üyelerinin kripto projelerine yatırım yapmış olmasından rahatsız. Trump ailesi, kendi stablecoin’ini (USD1) çıkaran World Liberty Financial isimli bir kripto projesinde pay sahibi.
GENIUS Act, Kongre üyeleri ve ailelerinin stablecoin üzerinden kâr elde etmelerini yasaklasa da, bu yasak başkan ve ailesi için geçerli değil. Bu durum, bazı çevrelerde çıkar çatışması ve etik sorunları gündeme getirdi. Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren bu konuda sert bir çıkış yaptı:
“Bu yasa, şeffaflıktan uzak bir sürecin kapısını aralıyor. Ayrıca Meta ve Amazon gibi dev şirketlerin kendi stablecoin’lerini çıkarmalarının da önünü açıyor.”
Yasanın hızlı ilerlemesinin bir diğer nedeni ise kripto sektörünün siyasette artan etkisi. 2024 başkanlık seçim kampanyalarında kripto şirketleri, özellikle Cumhuriyetçilere önemli miktarda bağış yaptı. Coinbase CEO’su Brian Armstrong’un Trump ile bizzat görüşmesi ve şirketin Trump’ın doğum günüyle aynı zamana denk gelen bir ulusal etkinliğe sponsor olması da dikkat çekti.
Buna rağmen yasa, her iki partinin ortak desteğiyle hazırlanmış durumda. Güney Carolina’dan Cumhuriyetçi Senatör Tim Scott, yasanın önemini şu sözlerle vurguladı:
“GENIUS Act, Amerikan Senatosu’nun şimdiye kadar çıkardığı en kapsamlı kripto yasası olacak.”
Yasa senatoda onaylansa bile, yürürlüğe girmesi için Temsilciler Meclisi’nden de geçmesi gerekiyor. Mecliste Cumhuriyetçiler az farkla çoğunluğa sahip. Bazı milletvekillerinin GENIUS Act’i daha geniş kapsamlı bir kripto yasasıyla birleştirme girişimi ise süreci karmaşıklaştırabilir.
Donald Trump, yasanın yaz tatili öncesi, yani 50 gün içinde imzalanmasını istiyor. Eğer süreç planlandığı gibi ilerlerse, bu yasa kripto sektörü açısından tarihi bir dönüm noktası olabilir.
Pi Network uzun süredir eleştirilerin hedefinde olsa da proje sessizce gelişmeye devam ediyor. Gecikmelerin ardında dolandırıcılık değil, hızla büyüyen kullanıcı tabanı ve yetersiz altyapı yatıyor.
Dünyanın önde gelen ödeme devi Visa, 29 Temmuz 2025 tarihinde stablecoinler hakkındaki görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Şirket, bu dijital varlıkları uzun vadede umut vadeden bir fırsat olarak değerlendirse de, kısa vadede yaygın benimsenmelerinin önünde ciddi engeller olduğunu vurguladı. Bu engellerin başında ise düzenleyici belirsizlikler ve düşük işlem hacimleri geliyor.
Pi Network’te büyük bir güven krizi yaşanıyor. Pi Wallet’a entegre edilen “Satın Al” özelliği, kullanıcıların ödeme yapmasına rağmen Pi tokenlerini alamamasıyla sonuçlandı.
Ripple ile SEC arasında uzun süredir devam eden dava, yeniden kritik bir eşiğe geldi.