XRP, yedi yıllık hukuki belirsizliklerin ardından yeniden yatırımcıların radarına girdi. Ripple’ın SEC ile olan davasında uzlaşma sinyalleri verilmesi ve kaldıraçlı XRP ETF’sinin onaylanması, piyasada önemli bir güven artışı yarattı.
Trump döneminde düzenleyici baskıların azalması, XRP’nin yeniden yükselişe geçmesini sağladı.
Ripple’ın küresel ödemeleri dönüştürme vizyonu ve XRP’nin düşük maliyetli transfer avantajı, kripto para piyasasında yeniden dikkat çekiyor. Ancak geçmişteki dalgalanmalar göz önüne alındığında, bu yükselişin sürdürülebilirliği yatırımcılar için hâlâ kritik bir soru işareti.
XRP, 2018’de 3,45 dolarla zirveye çıktıktan sonra, Ripple’ın yaşadığı düzenleyici sıkıntılar nedeniyle değerinin %90’ından fazlasını yitirdi. 2020’de SEC’in Ripple’a karşı açtığı dava, XRP’nin geleceğini belirsizliğe sürükledi.
Donald Trump döneminde SEC’in kripto paralara yaklaşımı yumuşarken, Ripple cephesindeki hukuki engeller de büyük ölçüde aşıldı. Yedi yıl süren başarısız toparlanma girişimlerinin ardından, XRP nihayet 18 Temmuz Cuma günü yeni bir rekora imza attı.
Peki bundan sonra XRP’yi ne bekliyor?
Sınır ötesi para transferleri, bankaların farklı ödeme altyapıları kullanması nedeniyle genellikle günler sürer.
Çoğu banka SWIFT sistemini kullanırken, bazıları alternatif çözümlerle aracı kurumlara ihtiyaç duyar. Bu da hem maliyetleri artırır hem de işlemleri yavaşlatır.
Ripple, bu sorunu çözmek için “Ripple Payments” adlı bir ağ geliştirdi. Bu sistem, bankaların mevcut altyapılarından bağımsız olarak doğrudan ve anında işlem yapmalarını sağlıyor.
Ripple ayrıca, işlemleri standartlaştırmak amacıyla XRP adlı kripto para birimini piyasaya sürdü. Örneğin, bir Avrupa bankası, Kore’deki bir bankaya doğrudan XRP göndererek döviz kuru maliyetlerinden kaçınabiliyor.
XRP transfer maliyeti ise yalnızca 0,00001 token yani bir sentin çok altında. Ripple’ın elinde 41 milyar XRP bulunuyor ve bunları zamanla piyasaya sürerek 59 milyarlık arzı artırıyor.
SEC, XRP’nin bu şekilde dağıtılmasını menkul kıymet ihraçlarıyla benzer bulduğu için 2020’de Ripple’a dava açtı. Bu dava, yatırımcı güvenini zayıflatarak XRP’nin fiyatını yıllarca baskıladı.
2023’te mahkeme Ripple lehine kısmi bir karar verse de SEC kararı temyize taşıdı ve dava süreci hâlâ belirsizliğini koruyor.
DEVAMINI OKU:
Ripple (XRP) İçin Kader Günü Yaklaşıyor!
Trump’ın SEC’in başına kripto yanlısı Paul Atkins’i getirmesi, Ripple ve genel olarak kripto sektörü için önemli bir dönüm noktası oldu.
Atkins liderliğindeki SEC, Binance ve Coinbase gibi büyük kripto şirketlerine açılan davaları ya askıya aldı ya da tamamen geri çekti.
Ripple’a karşı süren dava için de geri adım atıldı. SEC, geçen yılki mahkeme kararına yaptığı itirazdan vazgeçerek uzlaşmayı kabul etti.
Resmiyet kazanması için hâlâ hâkimin onayı bekleniyor olsa da, Ripple’ın ABD’deki düzenleyici sorunlarının fiilen sona erdiği söylenebilir. Bu gelişme, yatırımcıların XRP’ye olan ilgisini yeniden alevlendirdi.
XRP’nin geçtiğimiz cuma günü tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasının arkasında bir başka önemli gelişme daha vardı. SEC ve New York Borsası, 18 Temmuz’da kaldıraçlı XRP ETF’sine (ProShares Ultra XRP) işlem izni verdi.
Fon doğrudan XRP almasa da vadeli işlem sözleşmeleri üzerinden yatırım yapıyor ve bu durum spot XRP ETF’lerinin onaylanmasına giden yolda önemli bir eşik olarak görülüyor.
Daha önce de vadeli Bitcoin ETF’leri, spot ETF’lerin önünü açmıştı. Aynı sürecin XRP için de yaşanacağı beklentisi yatırımcıları heyecanlandırıyor.
KEŞFEDİN: Potansiyel 1000x Yapacak Coinler – Altcoin Analizleri
XRP piyasasında yeniden tedirginlik rüzgarları esiyor. Ripple’ın kurucu ortağı Chris Larsen’e ait cüzdandan yapılan yüksek hacimli XRP transferleri, yatırımcıları endişelendirdi.
Eğer XRP, önümüzdeki 10 yıl içinde SWIFT işlem hacminin %28’ini üstlenirse, fiyatının üç haneli seviyelere ulaşma potansiyeli bulunuyor.
Ripple-SEC davası, kapanmamış dosyası ve siyasi yansımalarıyla kripto dünyasının odağına yeniden oturdu.
Amerika merkezli Bitcoin madencilik şirketi BitMine Immersion Technologies, kripto para piyasasında dikkat çekici bir hamle yaptı. Şirket, yalnızca iki hafta gibi kısa bir süre içinde 566.776 adet Ethereum (ETH) satın alarak kripto piyasasında yeni bir dönemin fitilini ateşledi. Bu alım, yaklaşık 2,03 milyar dolarlık bir değere ulaşıyor ve BitMine’i, stratejik rezervler arasında en büyük Ether sahibi konumuna yeniden taşıdı.