Bitcoin (BTC) arzındaki kıtlık, şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştı. Bu durum, Bitcoin ile küresel M2 para arzı (dolaşımdaki para miktarı) arasındaki oran üzerinden açıkça görülebiliyor. Yani piyasada para miktarı artarken, Bitcoin arzı sabit kalıyor.
Ark Invest’in aylık raporuna göre Bitcoin kıtlığı yeni bir zirveye ulaştı. Aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere, Bitcoin başına düşen para miktarı sürekli artıyor. Şu anda küresel M2 para arzına göre her bir Bitcoin için yaklaşık 5,7 milyon dolar düşüyor. Ark Invest, bu trendin kolay kolay değişmeyeceğini belirtiyor:
“Bitcoin’in gelecekteki arz büyümesinin azalması ve küresel likiditenin sürekli genişlemesi göz önüne alındığında, bu oranın artmaya devam etmesi muhtemeldir.”
Kaynak: Ark Invest
Basitçe söylemek gerekirse: her bir Bitcoin’e karşılık piyasada daha fazla para var. Çünkü Bitcoin arzı sınırlı toplamda yalnızca 21 milyon adet üretilebilir. Bu, fiat para birimlerinden (dolar, euro gibi) farklı olarak, Bitcoin’in arzının sonsuz şekilde artırılamayacağı anlamına gelir.
Dünyada hâlâ herkes Bitcoin’e yönelmiş değil. Ancak bir benimsenme trendi olduğu açık: her geçen gün daha fazla insan Bitcoin almak istiyor. Bu da arz-talep dengesinde bir değişim yaratıyor: talep artarken arz sabit kalıyor. Uzun vadede bu, Bitcoin fiyatında kalıcı bir yükselişi tetikleyebilir.
Bitcoin’in fiat paralara göre kıtlığı, enflasyon karşısında da avantaj sağlıyor. Devletler sınırsız miktarda para basabiliyor; bu da paranın değerini düşürüyor. Ancak Bitcoin bu enflasyona karşı dirençli olduğu için, değeri uzun vadede artış gösterebilir.
Ekonomik ilkeyi anlamak zor olabilir, ancak altınla benzetme yapılabilir. Altın da tıpkı Bitcoin gibi sınırlı bir kaynaktır. Günlük olarak altın çıkarılmaya devam edilse de, bu miktar fiyatta büyük bir oynama yaratmaz. Enflasyon dönemlerinde insanlar değerini korumak için altına yönelir. Bitcoin için de aynı şey geçerli olmaya başladı. Ayrıca Bitcoin’in, borsa piyasasına karşı da belli bir direnç göstermesi onu daha da cazip kılıyor.
Bitcoin hâlâ genç bir varlık sınıfı olduğundan, altına kıyasla daha yüksek dalgalanmalara sahip. Ancak bu volatilite, Bitcoin’in “dijital altın” olarak anılmasına engel olmamıştır.
Küresel M2 para arzı artmaya devam ederse, insanlar güvenli limanlara yönelme eğiliminde olur. Bu eğilim, son yıllarda altın fiyatlarının yükselmesine neden olmuştur. Aynı eğilim, uzun vadede Bitcoin için de geçerli olabilir.
Bir yatırımcı olarak Bitcoin kıtlığını stratejik bir avantaja çevirebilirsiniz. Bitcoin’in henüz olgunlaşmamış bir varlık olması, altın gibi yerleşik varlıklara kıyasla daha fazla getiri potansiyeli taşımasına yol açıyor. Uzun vadeli yatırımcılar (HODL’cılar) bu avantajdan yıllardır faydalanıyor.
Bitcoin’in altına benzer bir yapıya sahip olduğunu kabul etmeyen birçok kişi de var. Bu nedenle Bitcoin’e yatırım yapmadan önce iyi bir araştırma yapmak, bilgi edinmek ve kendi stratejinizi oluşturmak önemlidir.
Ark Invest, küresel para arzının önümüzdeki dönemlerde büyümeye devam edeceğini ve bunun da dünya genelinde enflasyona yol açacağını öngörüyor. Eğer bu teori doğruysa, Bitcoin bu ortamda değer kazanmaya devam edebilir.
KEŞFEDİN: En iyi yapay zeka coinleri hangileri
10 Temmuz itibarıyla Bitcoin (BTC) fiyatı 112.000 dolara ulaşarak, bu yıl içinde üçüncü kez tarihi zirvesini yeniledi. Bu yeni rekor, 20 Ocak ve 22 Mayıs tarihlerindeki yükselişlerden sonra geldi. Yükselişte özellikle düzenleyici çerçevenin netleşmesi ve piyasadaki arzın daralması temel itici güçler olarak öne çıkıyor.
Bitcoin (BTC), yeniden yukarı yönlü ivme kazandı. Gün içinde 108.790 dolara kadar gerileyen BTC, ardından %2,36’lık bir sıçramayla 111.323 dolar seviyesine ulaştı. Ancak fiyat hareketlerine rağmen volatilite hâlâ düşük seyrediyor. Bu da piyasanın önemli bir kırılımın eşiğinde olduğunu düşündürüyor.
Kurumsal yatırımcıların Bitcoin’e olan ilgisi yeniden zirveye ulaştı. Art arda gelen ETF yatırımları, piyasada güçlü bir güven dalgası oluşturuyor.
Trump Media, Bitcoin, Ethereum, Solana, XRP ve Cronos içeren yeni bir kripto ETF için SEC’e başvurdu. Yeni ürün, yatırımcılara klasik kripto risklerinden korunarak yatırım imkanı sunarken, kripto piyasasına kurumsal sermaye çekerek daha geniş bir büyüme potansiyeli yaratması bekleniyor.